Bel fıtığında sanılanın aksine bel ağrısı ön planda olmaz. Bu hastalarda genellikle bacak ağrısı ortaya çıkar. Bacak ağrılarına eşlik eden bacakta güç kaybı olabilir. Yapılan araştırmalar, bel ağrısının tarih boyunca var olduğunu göstermiştir. Bu ağrıya eşlik eden bel fıtığı, her yaştan kadın ve erkeği etkileyebilir. Omurgayı oluşturan omurların hareketini kolaylaştıran ve darbelerden koruyan disklerin dejenerasyonu veya hasar görmesi sonucu bel fıtığı gelişir. Diskler omurilik kanalına doğru bombeleşir, fıtıklaşır ve sinirlere baskı yapar.

Bel fıtığında bel ağrısı geri planda kalır. Bel fıtığı hastalarında genellikle bacak ağrısı olur. Bu ağrıya bacakta güç kaybı eşlik edebilir. İlerleyen durumlarda, hastalarda idrar ve dışkı kaçırma sorunları da gelişebilir. Bu belirtiler arasında en önemlisi bacak ağrısıdır. Hastalarda fazla kilo, zor iş şartları ve bel hareketlerinde dikkatsizlik gibi etkenler bel fıtığının oluşmasına zemin hazırlar. Ani hareketler ve aşırı kilo alımı da bel fıtığına yol açabilir. Hastanın genetik yatkınlığı ve kolajen dokulardaki sorunlar da bunda rol oynar. Bel ve/veya bacak ağrısı olan hastaların en sık yanıldığı konulardan biri, bu şikayetlerini hemen bel fıtığına bağlamalarıdır. Oysa bel fıtığı, bu tarz ağrılara neden olan birçok sebep arasından sadece bir tanesidir.

Bel ve bacak ağrısına neden olan diğer bazı etkenler şunlardır:

Bel ve bacak ağrısı şikayeti ile hekime başvuran hastalarda, sinir germe testleri yapılır. Bu testlerin sonuçları pozitif çıkarsa, bel fıtığı düşünülebilir. Kesin tanı için MR ve Lomber MR çekilmelidir. Eğer MR tetkikinde bel fıtığı görülürse, hastaların yaklaşık %85'i cerrahi müdahale olmaksızın tedavi edilir. Bel fıtığı hastalığında bu önemli bir orandır. Bel ve bacak ağrısı ile hekime giden ve MR çekilen her 100 hastadan yaklaşık 15'inde bel fıtığı tespiti yapılmaktadır.